Saturday, March 12, 2005

GöNüL.. ve gönül'den içeri..


©NouvellesImage



Gönül, göklerden de yüce göklerden de geniş olmasaydı
Aya binip de dolaşmazdın şu
gönülde
Gönül
, pek büyük bir şehir olmasaydı
Bir padişah sığmazdı oraya dolaşmazdı o
gönülde
A benim canım, gönül şaşılacak bir ormandır
Sen de av beyisin şu gönülde..
Gönül denizinde binlerce dalgalar coşar
Sen de inciler elde edersin şu gönülde
Sustum; çünkü vasıflarını saysam döksem de
Gönül düşünceye sığmazsın..
(Dîvân-ı Kebîr, VI:198)


.. Ancak sevgiye ulaşmak kolay değildir. Gerçek Aşk'a sahip olmak için birçok derde, belâya sabretmek, zor sınavlardan geçmek gerekir. Çünkü; “Aşk davadır, cefa da şahidi. Şahidin yoksa dava düşer.” (Mesnevî, III:4034) Zira Aşk; denizleri çömlek gibi kaynatacak, dağları kum gibi ufalayacak, gökleri parça parça edip yeryüzünü titretecek güce sahiptir. (Mesnevî, V:2744-45) Gerçek Aşık'lar, sevgisinde azimli olanlar, hamlıktan kurtulup pişmek isteyenler Aşk'ın bu gücünden ve ıstıraplarından korkmamalıdır. Zira görünüşü ateş olan Aşk hakikatte öyle bir Nur'dur ki kendisini Aşk ateşine atan insan, kendisini GüLbahçe'lerinde (=> Gülşen'lerde) bulacaktır. (Mesnevî, VI:4641-43)


“Mâdemki âşık olmuyorsun, git yün ör, iplik eğir. Yüz işin var, yüz renge boyanmışsın, yüz rengin var, yüz alacan. Mâdemki kafatasında Aşk şarabı yok; var, geliri bol kişilerin mutfağında kâse yala.” (Rubâîler, 126)


Cenab-ı Hakk diyor ki; “Yere göğe sığmadım, mümin kulumun gönlüne sığdım!“


Gönül ile.. Aşk ile..