Sunday, March 20, 2005

... ... ...


©Ilteris Sezer




“.. GüL'den terâzi yaparlar
GüL ile GüL'ü tartarlar
GüL alırlar GüL satarlar
çarşı pazarı GüL'dür GüL..” (GüL Kasidesi)

Mırıldandım… beste ve güfte GüL'e dair olunca, mırıldanmak ne hoştu! Kainat, bir GüL bahçesi; GüL'de mevcut diken de… Dikenlere mi üzülmeli, GüL'lere mi şükretmeli her dem?! Düşündüm.. Hem madem ki her ne varsa alemde, muhakkak var bir hikmeti; dikenler dahî hikmete binaen değil miydi öyleyse?! ..

.. Hayatın kalbine dair okumalar yaparken kainat kitabında, GüL'ü de sevdim BüLBüL'ü de.. Okunması en zor kitap gönül, aynı zamanda en gereklisi de, bildim. Bildikçe bilinmezlikler arttı. Yer ile gök arası nice bilinmişlik doluydu, hem uzak hem çok yakındı birbirine cümlesi. ..

Bilmeler yolunda ilerlerken heybe doluyorsa yavaş yavaş, damla damla hüzün-rengi artıyordu bakışların, hüzün-bestesi seslerin ve kelimelerin. Lâkin, bize en ziyade yakışan değil miydi hüzün?! ..



©Elif Konar