Wednesday, March 23, 2005

Suskun Deniz


©Lalepar Aytek


Anladim ki, susmak bir cüsse isi. Derin denizlerin isi. Sig sulari en hafif rüzgarlar bile costurabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar.. Derin denizlerin sükutu büyüler beni. Icimi bir heybet hissi kaplar. Benligimi hasyet duygulari istila eder. Kalbim ürperlerle dolar. Dalgali denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana. Göklerin suskunlugu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düsünmüsümdür hep. Sükut her zaman daha manali, daha derindir.

.. Bir Ingiliz atasözü, ‚Hareketler kelimelerden daha gür sesle konusur’ diyor. Kalbe sözden cok sükuttan manalar akar. Insan evrendeki sükutu anlayabilseydi, kim bilir belki de söz olmayacakti. Insanlar sükutun dilinden anlayacak, derin ve manali bakislarla konusacaklardi. Ve ses, sükutun heybetini bozamayacakti. Konustugum zamanlar hep acze düsmüsümdür de ondan kelama sarilmisimdir. Evrendeki her varlikta sükutu bir süs, bir hikmet olarak algilamisimdir. Sözü ise ancak bir zaruret..

.. Hep derin denizler kadar heybetli bir sükut dinledim ondan. Sanki durgun ve derin bir ummanin kiyisina varmistim. Derinliklerinde gönül ve hikmet incilerinin gülümsedigi bir deniz bulmustum. Hayatin hicbir kasirgasi, hadiselerin hicbir firtinasi onu dalgalandiramiyordu. O denize imrendigim an, gözlerim su misralara takilmisti:

Gittim, gittim, denizin,
Sinir yerine vardim
Halin bana da gecsin!
Diye ona yalvardim
Bir cilgin vesvesede,
Icim didiklense de,
Olaydim o cüssede,
O’nun gibi susardim..

Gercekten de öyle olmustu. Sonsuza götüren bir denizin kiyisina varmistim. O zaman anladim ki, susmak bir cüsse isi. Derin denizlerin isi. Sig sulari en hafif rüzgarlar bile costurabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar..

Anladim ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladim ki susan her sey derin ve heybetli.



©Faruk Gürbüz