Cayin HiKaYe'si..

'Bir bilmecem var.. Haydi sor sor!' gibilerinden birseyler hatirliyorum eskilerden. Cocuklarin adrenalin produksiyonunu arttirmasini saglayan bilmece bildirmece dil üstünde kaydirmacalar. Galiba buda bir cevabi 'dondurma' olan bir bilmeceydi. Ne kadar cok sevinirdik hatirlamiyorum. Bilmece repatuarimin pek genis oldugu söylenemez. 'Pazardan aldim bir tane eve geldim bin tane' gibi cok basit bilmeceler biliyorum. Bildiklerimi toplasak ve tasta yardimlarini göstererek catlasa; 3 tane olur. Daha fazla oldugunu sanmiyorum.. Ama belki siz biliyorsunuzdur, comment bölümünü kullanin! Iste simdi bugünkü konumuzla alakali bir bilmecemiz..
Al rengine bakılır
Bardaklara dökülür
Buram buram tüterken
Önünde diz çökülür.. Nedir bu?!?

Bizde bir de “tavşan kanı” deyimi vardır. Çayın “tavşan kanı” olması istenir. Tavşanın kanını kim görmüş, kim incelemiş de kuzu kanından farkını ortaya koymuş bilemiyorum. Taşıdığı sembolik anlam olarak bazıları bizdeki “kan kardeşliği”, “kanı kaynamak”, “delikanlılık” ve “kanın ısınması” gibi deyimlerin devamı olarak niteler. İnce belli cam çay bardaklarından tavşan kanı çayı sohbetle içenlerin tavşan uysallığına kavuşacağını umarlar. Ne de olsa tavşan uysal ve huzurlu bir hayvan, kurt, çakal gibi yırtıcı özelliklere sahip değil.

Çay Manzumesi
Buyu hoştur, rengi hoştur, taamı hoştur, şurbu hoş,
Demlenirse pek hoş olur, afiyetle iç çayı
Şark ve garbde şöhreti var, mübtela herkes ana
Ateşi yak, keyfine bak, lezzet ile iç çayı..
©Ahmet Mithat Efendi
Es-sohbet-ü bilâ çay, kes semai bilâ ay..
(Çaysız bir sohbet, aysız bir gökyüzü gibidir).. Bol sohbet ile icilen caylar ile..
9 Comments:
seninle cay icmek sohbet etmek istedim tanimadigim halde ...
Gulsen,
Hattat arkadasimdan Es-sohbet-ü bilâ çay, kes semai bilâ ay.. dizesini yazmasini rica edecegim. Amina ebrusunu yapar, ben de cerceveletirim. Cay ocagimiza asar, her onunden gecerken de seni anariz. Ellerine saglik, okumasi pek keyifli bir yazi yazmissin yine..
şu anda işe geldim ve çayımı yudumlarken yazını okuyorum ve yine çok büyük 1 keyifle okuyorum...tşkler ve ben çayın bize batumdan geldiğini bilmiyordum....tşkler
kucak dolusu sevgiler...
İyi çay nasıl demlenir ?
Çaykur şöyle belirtmiş.
* Demlemede kireçsiz su ve porselen demlik tercih edilmeli.
* Temiz demlik içine beher bardak için bir çay kaşığı dolusu çay konularak ılık su ile yıkanmalı.
* Demliğe, çaydanlıkta kaynamakta olan sudan konulmalı.
* Çaydanlıkta kaynar suyun ateşi kısılarak demlik çaydanlığın üzerine oturtulmalı ve dem kaynatılmamalı.
* Çayın demlenme süresi 10 -15 dakika olmalı ve demlenen çay yarım saat içinde içilmelidir.
Sevgiler
"Bir bilmecem var cocuklar"
- Haydi sor sor!
"Cayda kahvaltida yenir"
- Acaba nedir nedir?
"Biskuvi denince akla,
hemen onun adi gelir"
- Tamam simdi buldum: ... ... ...!
Cocuklugumuzun biskuvi reklami idi, o gunleri hatirlattin bize Yesil. :)
merhabalar, gulsen'cim evet halan Ajda belli bardaklar var ve hatda cafelerde bile artık o bardaklar da ikram ediliyor....hem daha pratik hemde daha güzel içmesi....;)
yazinizi okurken aklima esimin yazin sicaginda nasil cay icebildigini sordugumda bana cay sicaga iyidir hararet alir demesi geldi,hic duydunuz mu yafu boyle bi sey? sicakta hararet alir, sogukta icimizi isitir ;)))
@Zeynep; bence de o bardaklarda ikram edilmesi daha hos ve güzel :)
@Nurbeyaz; bu dogru sanirim. Sicakta harareti kestigi söylenir ve dedigin gibide sogukta icimizi isitir ;)
Cayin yardimseverligi ile..
Sitenizi yeni keşfettim. Büyük bir dikkat ve beğeniyle okuyorum arşivinizi.. Kullandığınız naif dile uyacağından şüpheliyim ama sormuşsunuz, cevabını biliyorum tavşan kanı deyiminin; Ananem, dedemin kümesinde beslediği ve zamanı geldiğinde kestiği tavşanları pişirmeden önce geniş bir kaba su doldurur ve ayazda bekletirdi. Sabah akşam suyu değiştirmesine rağmen 3-4 gün, su, sanki hiç değişmemiş gibi kana keserdi. 4 gün sonra suyun rengi hafifçe açılmaya başlar ve sonunda pembeleşmeye başlardı. İşte o zaman pişirilmeye hazır olur ve dünyanın en lezzetli eti olarak sofraya gelirdi.
Eski günlere gittim:)
Sevgiler
NUR
Post a Comment
<< Home