Sunday, September 25, 2005

Diyorlar ki;

.. sonbahar geldi!'. Evet dogru; kirilgan ay eylül bitmek üzere..

"Eylül, sandiklardan, gardiroplardan birden bire cikmis güz giysileridir.. O giysilerdir ki haber verir: Yaz bitti!.. Geliyor güz söleni, seffaf güneslerle ve naftalin kokulu giysilerle. Bir mevsimden cikip baskasina girmenin tadi, degisen giyside olmalidir; kabugunu terk etmis bir sürüngen gibi, yeni bir yasama gecmekte.. Bir sabah aniden bosalir güz yagmuru. Saskin hazirliksiz; savunmasiz bir cocuk gibi teslim olursun. En cok sonbaharda mi cocuk olur insan?! Ve cikar giysiler, o uzun bekleyislerden, kokusunu unuttugu bedenleri sarar hasretle. Sonbaharin bütün güzelligi, unutulmus giysileri yeniden giyinmektedir. Eski bir tanidik gibi uzun kollu gömlek, süveter, hirka, yagmurluk ve mont.. Durdugu yerde yenilenmis sanki; dinlenmis ve sabirsizlanir bulusmak icin sahibinin bedeniyle. Giyersin dönüp bakarsin aynada kendine: Bu yabanci ben miyim?! Unutulmus giysilerin icinde baska insansin artik. Ve mahcup bir cocuk gibi hatirlamaya, alismaya calisirsin. Ve alisamazsin.. " ©A. Colak (Bir Bahce Düsü - Ötüken Yayinlari)


Elbet Hikayee'ye de sonbahar gelecek. Az kaldi birazcik daha sabir..