Wednesday, September 28, 2005

Hazirsaniz gidelim..


©Patta Detta

Uykusuz bir gecenin ardindan. Saat 8 olmus kalkmam lazim. Gitmesem?! Arayip iptal etsem?! derken kalkiyorum. Hazirlaniyorum.. 8.30'da arabanin icinde devam ediyor geceden düsünceler. Hayir hayir.. Net'te arastirmada yapmadim, arkadaslarada arayip sormadim nedir bu MRT diye!? Cok eskilerden bir film sahnesi aklima geliyor.. Düsünmemeliyim bu tür seyler diyorum durmadan kendimi ve alamiyorum kendimi.. 9'da olacagim yerdeyim..

'Günaydin, 9.15'de ... randevum vardi' diyorum. Elimdekileri aliyor bayan ve okuyup imzalamam icin 2 sayfalik kagit tutusturuyor elime. Sonu görünmeyen koridorlardan geciyorum ve MRT yapilan yerin koridorundaki sandalyelerden birine oturup, büyük heyecan ve korku icinde benimle birlikte bekleyen kisilere bakiyorum. En gencleri ben olsam gerek diyorum ve bunlari düsünmemin dogru olmadigini düsünerek, elimdeki kagidi okumaya niyetleniyorum ki; adimi isitiyorum. Kapi araligindan bir hemsire bana kabin 2'ye girmemi söylüyor. Elimdeki kagidi okumadim daha, beni nelerin bekledigini de bilmiyorum.. Daha da bir heyecanlaniyorum!

Kabin 2'ye girince baska bir hemsire yapmam gerekenleri söylüyor. 'Kagidi okumadim daha..' diyebiliyorum sadece. Oldukca sessiz ve daginagim - hic kimseye selam dahi vermedigimi farkina variyorum. Bana selam verenlere de yanit veremiyorum.. Kabin kapisi 2-3 dk sonra aralaniyor ve hemsire 'hazirsaniz gidelim' diyor. Sadece kafamla 'evet' diyebiliyorum. Dilimi hareket ettirecek bilgiler beynime ulasmiyor..

Cok sesli oldugundan dolayi kulagima tikalar veriliyor. Yatiriliyorum ve ardindan dogru pozisyonu alinca "heyecanlanacak birseyin olmadigini, sakin yatmam gerektigini, 10-15 dk sonra bitecegini" söylüyor hemsire bayan ve ardindan kapiyi kapatip cikiyor. Ve yavas yavas üzerinde yattigim cihazin masasi hareketleniyor, önce kafam sonra üst gövdem tamamen cihazin icine giriyor. Gözlerimi kapatiyorum.. Cok dar ve soguk bir yer burasi. Ve sagimi soluma bakmam imkansiz basim sabitlestirilmis. Ayrica da cok gürültülü bir yer fakat seslerden rahatsiz olmuyorum. Dar olmasi beni korkutuyor. Ebatlari benden biraz daha büyük insanlar ne yapiyor burada, nasil nefes alip veriyorlar,.. gibi sorular sormadan gecemiyorum. Gözlerim kapali iken biraz huzur buldugumdan dolayi kapatiyorum ve acmamaya karar veriyorum. Düsünceler zincirleme geliyor.. Tüm hayatimi yasadiklarimin muhasebesini yapiyorum: Memnunmuyum hayatimdan ve kendimden?! Ödevlerimi tamamladim mi?! Artik HiKaYe'nin sonu gelebilir mi?! Gitmek istermiyim büyük Ask'imin sicak sefkatli kucagina?! .. diye yüzlerce soruyorum kendime. Ellerimin üsüdügünü farkediyorum ve pantalonum ceplerine katiyorum. Üsüyorum demek ki yasiyorum buradayim hala diyerekten tekrar gözlerimi aciyorum. Cok dar burasi?! Nefes alip veremiyorum! .. Gözlerini kapat! Panik yapma simdi!

Seslere kulak veriyorum.. Ve bu cihazin nasil calistigini düsünüyorum. Radyolojik isinlar yardimiyla milim milim kesiyorlar suanda benim icimi ve bunlarin fotografini cekiyorlar diyerekten cihazi daha net görüntüleyebilmek icin tekrar gözlerimi aciyorum. Aslinda yer varmis diye kendimi aldatmaya calisirken tekrar dar oldugu aklima geliyor ve gözlerimi kapatip artik bitmesi ve buradan cikmak icin dua ediyorum..